14 Ocak 2008 Pazartesi

İşler Kesat mı Kesat


Geçen sene bu zamanlar aklıma geliyor da Eylül’de başlamış olan ve ardı arkası kesilmeyen bir konser furyası vardı. Tam konserler Mart gibi azaldı derken Mayıs'la beraber havaların sıcaklığı coştu ve açık hava konser mekânları kepenkleri açtı. Aklıma gelen güzide ünlüler arasında Deftones, İncubus, Tool, Morissey, yine festivallerle teşrif etmiş olan Smashing Pumpkinsler Chris Cornellar, festivalsiz gelen Dream Theater ve daha bir sürü grup... İlgi alanıma girmediği için bilemiyorum tam olarak isimlerini ama metal müzik camiasının da sevinçten götlerini tavana vurdurtan konuklar İstanbul’a teşrif ettiler.

İnsan üzülüyor acaba eski yoğunluk geri gelmeyecek mi diye. Şaka maka şeytanın bacağını kırdığımıza inanmıştım ben, ama belli ki yanılmışım. Artık ünlü grupların dünya turnelerinin 2- bilemedin 1-güncüğünü çalabilen şehirlerden biri olmuştu İstanbul. Heyhat listeden çıkarılmışız demek ki. Alternafif rock, metal, grunge- kısacası rock konserleri açısından son derece kesat bir döneme girmiş durumdayız. 4 senelik organizasyon geçmişim bana gösteriyor ki benim 4 sene zaten bir Altın Dönem içinde geçmiş- üniversitelerin öğrenci klüplerinin bile yabancı grupları festivallerine getirebildiği süper bir dönem.

Son zamanlarda mantar gibi türeyen organizasyon şirketlerinin rock müzikte yerli rock a ağırlık verdiklerini aşikar. Yerli gruplar tabii ki yabancı gruplardan çok çok daha az para istiyor, ve diğer masrafları da yabancı gruplarınki kadar devasal değil. Bu sebeple Park Orman gibi yerlerde rock namına Duman, Mor ve Ötesi ve Gripin gibi grupları görmek mümkünken hani bir Strokes, Dredg diye soruyor insan. Hem Strokes hem de Dredg dünya turnelerini yakın zamanda tamamladılar ve ne yazik ki durakları arasında İstanbul bulunmamaktaydı.

Sorun şu ki Duman, Mor ve Ötesi, Emre Aydın (Emre Aydın da ne kadar rockçı sayılırsa artık!) gibi sanatçılar zaten barlarda 2-3 ayda bir, bazen her hafta sahne alıyorlar. Bu kişileri büyük bir ismin altında bir araya getirmedikten sonra canlı performans namına çok da büyük bir ilerleme yok demektir.

Kesinlikle eski günlerimi geri istiyorum. Etkinlik sitelerine girdiğimde “Hangisini seçiyim” diye şaşkınlaşmayı istiyorum. Ekşi sözlüğün sol frame’inde “Hede 10 Mart İstanbul konseri” başlığını görüp aman allahım bunlar da mı geliyor diye heyecan yaptığım günleri istiyorum.

Son olarak nostalji yapma damarım kabardığı için şuanda üniversitesinin ilk senesinde olup konserden konsere koşmak için can atan gençlere demek istiyorum ki “Bizim zamanımızda böyle değildi”. Yeni nesil açısından üzücü bu. Aslında bizim açımızdan da üzücü. Bir sürü büyük grubu canlı izlemiş olabilirim ama daha gitmem gereken, izlemek için can attığım bir sürü sanatçı var. Ha ilerde zengin olup ülkeden ülkeye gezerken ülke seçimlerini grupların turlarına bakarak seçmek de bir seçenek. Ama neden o günleri bekleyeyim ki değil mi?



blogger templates 3 columns | Make Money Online